25 Ocak 2008 Cuma

Bal Zamk(vadideki zambak)

Geçmişin hayal kırıklıkları geleceğin vazgeçişlerini getiriyor.
zamanlı zamansız başlangıç sanılan bitişler.
seni beni onu şunu bunu terkedişler.
aldığım bütün o güzel şeyler eve dönerken yolda dökülüp gitmişler.
çocuğu gönderdim bakın bakiim yollara diye..
yok abla dedi.
nası yok ya dedim.onca yolu boş torbayla mı yürüdüm..
ee kollarım nie yandı o zaman laktik asitten:)
aldığım sandığım şeyleri başkalarında mı gördüm?
kaç kişinin mutluluğu benim mutluluğumu getirir artık bilinmez torbamda boşmuş,laktik asitte yokmuş..
belki bir kez daha gezinmeliyim indirim zamanı değil ama görgüsüzüm ya olmuşken tam olsun 10 melyon olsun kırmızı olsun demeliyim..
yarım yamalak işler istemem torbamı hala dolduramamışken..
sanıldığı gibi saçtaki küçük bir renk değişikliği kadınları kurtarmaz.
başlangıç bile değildir aslında.
sadece sıradan bir arkadaş gibidir 'hee şeycim unutturma da bugün aseton alayım'cümlesindeki şeycimin varlığı kadar vardır aslında..
aynaya baktığında sana unutman yada unutmaman gereken seni hatırlatır yalnızca..
yok hala anlamamışsan yeni rengi ve şekliyle yemeğinin içine karışır:)
yer misin yemez misin?
bir şekilde illakii yola girersin..
kafiyen batsın:)
haha angaralı bunu hep yaparsın:)
heh..::)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Ahşap köprüler kalmadı artık
Yakamozların dibine vurduğu
Göç zamanlarının umut kapısı
Ve yeni bir dünyanın başlangıcı

O korkular yok artık bilinmezlerin
Döngüselliğin bağladığı terk edişler
Ve başlangıçlar hedefsiz
O köprüler kalmadı

Siyah ve beyazlar kalmadı
Tamam hepsi kabulümdür diyen siyah
Ya da hepsinin dışlanmışlığı bir beyaz
Bir gridir paçalarıma bulaşmış
Bu beton mudur bilmem
Çağın yaradılış destanı
Ya da kararsız bir yağmurun
Toprağa ulaşamaması

Betondan artık bütün köprüler
O yeşili hiç görmemiş bloklar
Yağmuru hissetmemiş damarlarında
Çiçek açmayı bilmemiş ve solmayı
Acı çekmemiş dalları kesilirken
Çelikten sinirlere sahip
Zamana direnen ve trafiğe kapalı
Öyle ki yakılmıyorlar artık

Powered By Blogger